Top Menu

5 Mayıs 2024 Pazar 

Resimli  Site içi  Google 

ANA SAYFA
Allah'a inanç geni bulundu
 
jawspree
 
 
 
 
 
 
21 Eylül 2009
        Allah'a inanç geni bulundu    Bu geni baskın olanlar daha inançlı oluyor. Şimdi tartışılan soru şu: Bu gen Allah'ın bir mucizesi mi, yoksa evrim sonucu mu gelişti?



ÖNEMLİ NOT: İslami açıdan bakınca Gen ile inanç arasında direk bir irtibat bulunabileceğini kabul etmem mümkün gözükmemektedir. Ama Batı ve materyalist bakış açısının kaynağı olan pozitivist-rasyonalist bilimin geldiği son nokta açısından ilginç bir haber olduğu için yazıyı sitemize ekledik !

   İnanç duygusu nasıl ortaya çıktı? Binlerce yıl, insanoğlunu nasıl etkiledi, yönlendirdi? Amerikalı ünlü moleküler biyolog Dean Hamer, bu sorunun yanıtını, insana fiziksel özelliklerini veren DNA kodlarında aradı. 6 yıl süren bir dizi araştırmanın sonunda da "Allah'a inanç genini" bulduğunu açıkladı.
ABD Ulusal Kanser Enstitüsü'nde görevli olan Hamer, 1998 yılında, insanın genetik yapısının inanç üzerindeki etkisini araştırmaya başladı. Hamer, ilk olarak, genetik yapıları aynı olan "tek yumurta ikizleri" üzerinde inceleme yaptı. Ardından genetik yapıları tam olarak örtüşmeyen, ancak "aynı ortamda büyüyen" kardeşlerin inançlarını karşılaştırdı.
Tek yumurta ikizlerinde inanç gücü aynı
Araştırmaya göre, kardeşler, aynı ortamda yetişseler de farklı inançlara sahip olabiliyordu. Ancak Hamer, genetik yapıları aynı olan tek yumurta ikizlerinin Allah inancının da neredeyse "aynı" olduğunu gördü. Bunun üzerine, genler ve inanç arasında bir bağ olduğu kanısına vararak, araştırmasını bu yönde derinleştirdi.
Hamer, daha sonra, insandaki 35 bin genden hangisinin "inancı etkilediğini" bulmaya çalıştı. Yıllar süren araştırmanın ardından, "monoamin" enzimlerinin salgılanmasını kontrol eden 9 gen üzerinde yoğunlaştı. (Vatan: 19/10/2004)

                                            Bilinci ve inancı yönlendiren genler
Amerikalı bilimadamı, 9 genin "en baskın" olanını bulduğunda ise, araştırmasının sonuna geldi. Hamer, VMAT2" geninin inanç kavramını yönlendirdiğini açıklayarak bu gene, "İnanç Geni" adını verdi. Hamer'e göre, monoamin enzimleri, insanın "bilinç, algılama ve hafıza" gibi duyularını yönlendiriyor.Ancak, bilimadamının "İnanç Geni" adını verdiği gen, insanoğluna, asıl ayırt edici özelliği olan "kişisel ve evrensel
farkındalık" yeteneği de kazandırıyor. Böylece insanın "evren, sonsuzluk, tanrı" gibi soyut kavramlar üzerinde düşünmesini sağlıyor.
Bu yüzden, aynı "genetik yapıya" sahip tek yumurta ikizlerinde enzimler, "aynı genin kontrolünde ve tümüyle
aynı biçimde" salgılandığı için "inanç yapıları" da aynı oluyor.Dean Hamer'ın tezi, bu kadarla kalmıyor, inançla evrimi de buluşturuyor. Hamer, bu tezini şöyle anlatıyor:
    "Gen tam çalışmıyorsa inanç zayıf oluyor''
    "İnsan hep daha fazla yaşamak ister. Bu nedenle insanoğlundaki iyi genetik özellikler, (doğal seleksiyon yöntemiyle) sonraki nesillere aktarılır. İnanç Geni de iyi bir genetik özellik. Çünkü kendisini koruyan yüce bir varlığa inanan kişiler, hayata daha olumlu bakıyor ve daha uzun yaşıyor. İnsana daha uzun yaşama imkanı verdiği için 'iyi' olarak algılanan bu genetik özellik, nesilden nesile geçti ve zaman içinde inanç kavramı yerleşti. Genin diğer genlerle etkileşimi ve ne kadar baskın olduğu, inancın gücünü belirledi. Yani, bu gen tam çalışmıyorsa kişinin inancı zayıf oluyor. Tersine güçlüyse insanın inancı o ölçüde güçleniyor.''
    Ateistler de sahiplendi dindarlar da
   'İnanç geni'nin bulunması beraberinde tartışmaları da getirdi. Ateistler, "Bu Tanrı'nın olmadığının bir kanıtıdır" dedi. Dindar bilimadamları ise "Asıl Allah'ın insan vücuduna nüfuz ettiğini ve gücünü gösterir" savunmasını yaptı.    Araştırmayı yayınlayan Time dergisine göre, "İnanç geni"nin bulunması, bilim ile din dünyası arasında yüzyıllardır yaşanan, "Tanrı var olduğu için mi inandık, yoksa inanma ihtiyacı mı Tanrı'yı oluşturdu?" tartışmasını yeniden alevlendirdi. Amerikalı biyolog'un "İnanç genini buldum" açıklaması, bilim ve din dünyasına bomba gibi düştü. Ateistler, "inanç geni" keşfinin "Tanrı'nın olmadığının" bir kanıtı olduğunu öne sürdü. Ancak birçok bilimadamı bu görüşe karşı çıktı. Örneğin, Virginia Üniversitesi'nin psikiyatri uzmanı Lindon Eaves'ın konu hakkındaki yorumu şöyle: "Tanrı kavramının beyinde şekillendiği doğru olabilir. Peki neden bu kavram oluşuyor ona bakmak lazım? Yani neden beyinde "inanma" isteğini doğuran kimyasal aktiviteler yaşanıyor? Bence bunun cevabı yine Tanrı'nın gücünde yatıyor...



Facebook'ta Paylaş


    Gönderen : jawspree        Tarih : 21 Eylül 2009        Hit : 11073

Yorum Eklemek İçin Üye Olun / Giriş Yapın


Yorum Yazmak İçin Üye Seviyeniz Yetersiz

Lütfen

Üye Girişi Yapınız   Veya  Üye Olunuz

 

Anasayfa  İletişim